Drag Arrow LeftKAYDIR Drag Arrow Right
img Solviera Teknoloji Solviera Teknoloji

Solviera Teknoloji, işletmenizin potansiyelini dijital dünyada zirveye taşır. Dijital pazarlama, SMS altyapı yazılımları ve kurumsal kaynak yönetimi alanlarındaki uzman çözümlerimizle dijital dönüşümünüzde güvenilir ortağınız olmaya hazırız.

Görünmez Mürekkebi Görünür Kılmak: JavaScript SEO Rehberi

  • Blog Yazılarımız
  • SEO & Pazarlama
Blog Image

Modern web sitenizi, görünmez mürekkeple yazılmış, zengin içerikli, harika bir kitap olarak hayal edin. Bu kitabı eline alan ve özel bir UV ışığına (JavaScript'i sorunsuz çalıştıran modern bir tarayıcı) sahip bir okuyucu, sayfaları çevirdikçe ortaya çıkan büyüleyici hikayeyi ve detaylı görselleri kusursuzca görür. Bu, sitenizi ziyaret eden kullanıcıların yaşadığı zengin, uygulama benzeri deneyimdir.

Şimdi sahneye eski bir müfettişin (geleneksel arama motoru botları) girdiğini düşünün. Elinde UV ışığı yoktur. Kitaba baktığında gördüğü tek şey bomboş sayfalardır. İçerik orada bir yerdedir, ama onun için tamamen görünmezdir. İşte yıllarca JavaScript tabanlı sitelerin yaşadığı temel sorun buydu.

Neyse ki, günümüzün modern ve çok daha zeki müfettişi (Googlebot) artık bu özel UV ışığına sahip. Ancak bu ışığı kullanmak, onun için ekstra zaman ve kaynak (efor) gerektirir. Bazen bu ışık titreyebilir (render hataları), bazen de müfettişin bakması gereken o kadar çok kitap vardır ki, sizinkine UV ışığıyla bakmayı sonraya bırakabilir (render kuyruğu). Bu gecikme, iş dünyasında haftalarca süren görünmezlik ve kaybedilen fırsatlar anlamına gelebilir.

Bu nihai rehber, işte bu sorunu kökünden çözmek için hazırlandı. Amacımız, size hem kullanıcılarınız için o harika "görünmez mürekkeple" yazılmış kitabı korumanın, hem de müfettişler için anında okunabilir, kristal netliğinde, düz metin bir kopyayı nasıl sunacağınızı öğretmektir. Bu rehberin sonunda, JavaScript'in sunduğu zengin kullanıcı deneyimi ile arama motoru görünürlüğünün getirdiği organik büyüme arasında bir seçim yapmak zorunda olmadığınızı göreceksiniz.

Sorun Nerede Başladı? JavaScript ve SEO'nun Temel Çatışması

Bu teknik gerilimin kökenini anlamak için iki farklı felsefenin çarpışmasını görmek gerekir:

  • Modern Web Geliştirme Felsefesi (Kullanıcı Odaklı): React, Vue, Angular gibi framework'ler, web'i bir belge yığınından, akıcı ve interaktif bir uygulama platformuna dönüştürdü. Amaç, kullanıcının sayfa yenilemeden gezinebildiği, anlık geri bildirimler alabildiği, masaüstü uygulamalarına benzer zengin deneyimler (Rich Internet Applications - RIA) yaratmaktır. Bu dünyada her şey dinamiktir ve "durum" (state) JavaScript tarafından yönetilir.
  • Geleneksel Arama Motoru Mimarisi (İçerik Odaklı): Arama motorları, interneti birbirine bağlı statik HTML belgelerinden oluşan devasa bir kütüphane olarak taramak üzere tasarlandı. Bir bot bir URL'ye gider, HTML kaynağını indirir, içindeki metni ve href etiketine sahip linkleri okur ve bu linkleri takip ederek yoluna devam eder. Bu modelde içerik, sayfa yüklendiği anda oradadır; basit, öngörülebilir ve verimlidir.

Çatışma tam olarak burada başlar. Bir Tek Sayfa Uygulaması (Single Page Application - SPA), genellikle tarayıcıya neredeyse boş bir HTML "kabuğu" gönderir. Asıl içerik, metinler, görseller ve hatta gezinme linkleri, tarayıcı bir dizi JavaScript dosyasını indirip çalıştırdıktan sonra dinamik olarak oluşturulur.

Bir E-Ticaret Yöneticisi Senaryosu:

Ayşe Hanım, yeni kurulan ve son teknoloji bir B2C platformunun yöneticisidir. Geliştirici ekibi, rakip sitelerden sıyrılmak için son derece akıcı, ürün filtrelerinin anında çalıştığı, sepetin sayfa yenilenmeden güncellendiği, React tabanlı bir SPA geliştirmiştir. Kullanıcı geri bildirimleri harikadır. Ancak lansmandan bir ay sonra, Ayşe Hanım SEO ajansından gelen raporla şok olur: "Ürün sayfalarımızın neredeyse hiçbiri Google'da dizine eklenmemiş." Kullanıcılar siteyi çok sevse de, Google siteyi neredeyse boş gördüğü için potansiyel müşteriler arama sonuçlarında onlara asla ulaşamamaktadır. Ciro hedefleri tehlikededir ve bu durum, mükemmel bir kullanıcı deneyiminin, görünürlük olmadan anlamsız olduğunu acı bir şekilde gösterir. İşte bu, çözmemiz gereken temel çatışmadır.

Perde Arkası: Google JavaScript'i Gerçekte Nasıl Tarar ve Render Eder?

Google'ın bu "görünmez mürekkep" sorununu çözmek için geliştirdiği sisteme İki Dalgalı Dizine Ekleme (Two-Wave Indexing) adı verilir. Bu süreci anlamak, JavaScript SEO stratejinizin temelini oluşturur. Google'ın kendi dokümantasyonunda da belirttiği gibi, bu süreç iki ana aşamadan oluşur.

1. Dalga: Tarama ve İlk Değerlendirme

Her şey bir URL'nin keşfedilmesiyle başlar. Googlebot, bu URL'ye bir HTTP isteği gönderir ve sunucudan gelen ilk yanıtı, yani HTML'i alır.

HTML "Kabuğu": Tipik bir SPA'da, bu ilk HTML yanıtı genellikle şuna benzer:

HTML

<!DOCTYPE html><html><head>
  <title>Harika Ürünlerimiz</title>
  <link rel="stylesheet" href="/styles.css"></head><body>
  <div id="app"></div> <script src="/app.js"></script></body></html>

Gördüğünüz gibi, <body> etiketi içinde gerçek içerik (<h1>, <p>, ürün listesi vb.) yoktur. Sadece boş bir <div> ve JavaScript dosyasını çağıran bir <script> etiketi vardır.

İlk Tarama: Googlebot bu "kabuk" HTML'i tarar. Bu aşamada gördükleri:

  • Belki bir <title> etiketi.
  • Varsa <meta> etiketleri.
  • <body> içinde neredeyse hiç metin içeriği yok.
  • En önemlisi, JavaScript çalışmadan oluşturulmayacağı için hiçbir gezinme linki (<a href="...">) yok. Bu, Googlebot'un sitenizin diğer sayfalarını keşfetmesini engeller.

Render Kuyruğu: Googlebot, bu sayfanın içeriği görebilmek için JavaScript'in çalıştırılması gerektiğini anlar. Bu yüzden URL'yi, Web Rendering Service (WRS) adı verilen devasa bir işleme sisteminin "render kuyruğuna" ekler.

Bu kuyruk, tüm web'den gelen ve render edilmesi gereken milyarlarca sayfayı içerir. Sayfanızın bu kuyrukta ne kadar bekleyeceği belirsizdir. Google'ın kaynaklarına bağlı olarak bu süre saatler, günler, hatta bazen haftalar sürebilir. Forrester tarafından yapılan araştırmalar, kullanıcıların bekleme sürelerine ne kadar hassas olduğunu gösterirken, arama motorlarının da kaynak verimliliği konusunda benzer bir hassasiyete sahip olduğunu unutmamak gerekir.

2. Dalga: Render Etme ve İkinci Değerlendirme

Nihayet sırası geldiğinde, sayfanız WRS tarafından işleme alınır.

Başsız Tarayıcıda Render: WRS, temel olarak her zaman güncel olan bir başsız (headless) Chrome tarayıcısı kullanır. Bu tarayıcı, sayfanızı gerçek bir kullanıcının tarayıcısı gibi yükler. JavaScript dosyalarını indirir, çalıştırır ve DOM'u (Document Object Model) oluşturur. div id="app" etiketi nihayet içerikle, metinlerle, ürünlerle ve en önemlisi gezinme linkleriyle doldurulur.

Nihai İçeriğin Taranması: WRS, bu "render edilmiş HTML'i" yani sayfanın son halini tekrar Googlebot'a gönderir. Googlebot artık sayfanın gerçek içeriğini, başlıklarını ve linklerini görebilir.

Dizine Ekleme: Ancak bu aşamadan sonra sayfanızın içeriği tam olarak anlaşılır ve Google dizinine eklenmeye uygun hale gelir.

İki Dalgalı Sistemin E-Ticaret İçin Somut Sonuçları

Bu sürecin varlığı bile bir ilerleme olsa da, büyüme odaklı bir e-ticaret yöneticisi için ciddi ağrı noktaları yaratır:

  • Gecikmiş Dizine Ekleme: En büyük sorun budur. Yeni bir kampanya sayfasını veya en çok satan ürününüzün stok güncellemesini yayınladığınızı düşünün. İki dalgalı sistem nedeniyle, bu sayfanın Google tarafından tam olarak görülmesi ve dizine eklenmesi günler sürebilir. Bu, kampanyanızın en kritik ilk günlerinde organik trafikte sıfır görünürlük anlamına gelir.
  • İçerik Kaçırma Riski: Render süreci kaynak yoğundur ve her zaman mükemmel çalışmaz. Ağ hataları, zaman aşımları veya JavaScript kodunuzdaki bir hata, WRS'nin sayfanızı tam olarak render edememesine neden olabilir. Sonuç? Google, sayfanızın kritik bir bölümünü veya tamamını hiçbir zaman göremeyebilir.
  • Tarama Bütçesinin Verimsiz Kullanımı: Google, her siteye "tarama bütçesi" adı verilen sınırlı bir kaynak ayırır. Bu, belirli bir sürede sitenizde tarayacağı sayfa sayısıdır. İki dalgalı modelde Googlebot, aynı URL'yi iki kez ziyaret etmek zorunda kalır: birincisi boş HTML için, ikincisi render edilmiş içerik için. Bu, tarama bütçenizin iki kat verimsiz kullanılması demektir. Büyük e-ticaret siteleri için bu, binlerce ürün sayfasının taranmasının yavaşlaması veya hiç taranmaması anlamına gelebilir. W3Techs'e göre web sitelerinin %98'inden fazlası istemci taraflı JavaScript kullanmaktadır ve bu da tarama bütçesi optimizasyonunu her zamankinden daha kritik hale getirmektedir.

JavaScript SEO Çözüm Oyun Kitabı: Hangi Silah Ne Zaman Kullanılır?

Neyse ki, bu iki dalgalı sürecin yarattığı sorunları tamamen ortadan kaldıracak veya etkisini en aza indirecek güçlü stratejilerimiz var. Her bir çözümün kendine özgü avantajları ve dezavantajları vardır. Doğru silahı seçmek, projenizin doğasına, kaynaklarınıza ve hedeflerinize bağlıdır.

1. Çözüm: Server-Side Rendering (SSR) - Altın Standart

Server-Side Rendering (SSR), JavaScript SEO sorununa karşı en kapsamlı ve sağlam çözümdür. İki dalgalı dizine ekleme problemini tamamen ortadan kaldırır.

Nasıl Çalışır?

Bir kullanıcı veya Googlebot bir URL'ye istek gönderdiğinde, istek doğrudan tarayıcıya boş bir HTML kabuğu göndermek yerine, Node.js gibi bir ortamda çalışan sunucuya gider. Sunucu, sayfanın gerektirdiği JavaScript kodunu kendi üzerinde çalıştırır, tüm içeriği oluşturur, veri tabanından gerekli bilgileri çeker ve tarayıcıya tamamen bitmiş, içeriği dolu bir HTML sayfası gönderir. Tarayıcı bu tam HTML'i aldıktan sonra, SPA'nın interaktif özelliklerini yönetmek için gereken JavaScript ("hydration" süreci) arka planda yüklenir.

Sonuç: Hem kullanıcı hem de Googlebot, ilk istek anında sayfanın tamamen yüklenmiş, içeriği dolu ve linkleri içeren versiyonunu görür. Googlebot için bu, geleneksel bir statik HTML sayfasından farksızdır.

Avantajları:

  • Mükemmel SEO: Googlebot içeriği ve linkleri ilk taramada anında görür. İkinci dalgaya veya render kuyruğuna gerek kalmaz. Dizine ekleme anında ve eksiksizdir.
  • Daha Hızlı İlk Anlamlı Boyama (FCP): Kullanıcılar boş bir ekran yerine sayfanın içeriğini daha hızlı görmeye başlarlar, bu da algılanan performansı artırır.
  • Tutarlı Deneyim: Hem botlar hem de kullanıcılar aynı içeriği görür, bu da tutarsızlık riskini ortadan kaldırır.

Dezavantajları:

  • Daha Karmaşık Geliştirme: Sunucu tarafı mantığı eklemek, istemci tarafı bir SPA'ya göre daha karmaşıktır. Sunucu yönetimi ve bakımı gerektirir.
  • Daha Yüksek Sunucu Maliyeti: Her istek sunucuda bir render işlemi tetiklediği için, yüksek trafikli sitelerde sunucu yükü ve maliyeti artabilir.
  • Time to First Byte (TTFB) Yavaş Olabilir: Sunucunun sayfayı oluşturması zaman aldığı için, ilk baytın kullanıcıya ulaşma süresi SSG'ye göre daha yavaş olabilir.

İdeal Kullanım Alanı:Dinamik ve kişiselleştirilmiş içeriğe sahip büyük ölçekli uygulamalar. Örneğin, kullanıcı profillerinin, canlı verilerin (stok durumu, fiyatlar) ve sık güncellenen içeriğin olduğu e-ticaret siteleri, haber portalları ve sosyal medya uygulamaları için altın standarttır. Next.js (React için) ve Nuxt.js (Vue için) gibi modern framework'ler, SSR'ı uygulamayı önemli ölçüde kolaylaştırmıştır.

2. Çözüm: Static Site Generation (SSG) - Hız Şampiyonu

Static Site Generation (SSG), SSR ile aynı nihai SEO faydasını sunar ancak bunu tamamen farklı bir yaklaşımla yapar.

Nasıl Çalışır?

SSG'de, sitenizin her bir sayfası "derleme zamanında" (build time) bir kez oluşturulur ve statik HTML dosyaları olarak kaydedilir. Bu süreç, sitenizi canlıya almadan önce gerçekleşir. Bir kullanıcı veya bot bir URL'ye istek gönderdiğinde, sunucunun herhangi bir render işlemi yapmasına gerek kalmaz. Sadece önceden oluşturulmuş, hazır HTML dosyasını anında sunar. Bu dosyalar, bir İçerik Dağıtım Ağı (CDN) üzerinden sunulduğunda inanılmaz hızlara ulaşır.

Avantajları:

  • Mükemmel SEO: SSR gibi, botlar ilk istekte tam HTML'i alır. Dizine ekleme anındadır.
  • İnanılmaz Hız: Sunucu tarafında render işlemi olmadığı için TTFB ve genel yüklenme süreleri çok düşüktür. Google'ın hızı bir sıralama faktörü olarak ne kadar önemsediği düşünüldüğünde bu büyük bir avantajdır.
  • Daha Yüksek Güvenlik ve Düşük Maliyet: Sunucu tarafında karmaşık bir mantık çalışmadığı için saldırı yüzeyi daha azdır ve statik dosyaları barındırmak çok daha ucuzdur.
  • Daha İyi Güvenilirlik: Sunucu veritabanına veya diğer hizmetlere bağlı olmadığı için sitenin "çökme" riski neredeyse yoktur.

Dezavantajları:

  • Derleme Süreleri: Binlerce sayfaya sahip büyük sitelerde, her küçük değişiklikte tüm sitenin yeniden derlenmesi (rebuild) uzun zaman alabilir. (Incremental Static Regeneration - ISR gibi teknolojiler bu sorunu çözmeye yardımcı olur).
  • Dinamik İçerik Sınırlaması: Kişiselleştirme veya gerçek zamanlı veri gerektiren içerikler için uygun değildir. Her kullanıcı aynı statik sayfayı görür.

İdeal Kullanım Alanı:İçeriğin sık değişmediği siteler. Bloglar, pazarlama siteleri, portfolyolar, dokümantasyon siteleri ve ürün detaylarının sık değişmediği bazı e-ticaret senaryoları için mükemmeldir. Gatsby, Next.js (SSG modunda) ve Hugo gibi araçlar bu alanda popülerdir.

3. Çözüm: Dynamic Rendering (Dinamik İşleme) - Stratejik Ara Çözüm

Mevcut, devasa bir SPA'nız var ve onu SSR veya SSG'ye dönüştürmek aylar sürecek bir proje mi? İşte bu noktada Dynamic Rendering (Dinamik İşleme) hayat kurtarır.

Nasıl Çalışır?

Dinamik İşleme, sunucunuzun gelen isteğin kimden geldiğini tespit etmesi prensibine dayanır. Bu tespiti, isteğin User-Agent başlığına bakarak yapar.

  • Eğer istek gerçek bir kullanıcıdan (Chrome, Firefox, Safari tarayıcısı) geliyorsa, sunucu normal SPA'yı, yani boş HTML kabuğunu ve JavaScript dosyalarını gönderir. Kullanıcı zengin, interaktif deneyimi yaşamaya devam eder.
  • Eğer istek bilinen bir arama motoru botundan (Googlebot, Bingbot) geliyorsa, sunucu bu isteği Prerender.io, Rendertron gibi bir ön-render (prerendering) servisine yönlendirir. Bu servis, sayfanızı bir headless tarayıcıda çalıştırır, JavaScript'i render eder ve ortaya çıkan statik HTML "anlık görüntüsünü" sunucuya geri gönderir. Sunucu da bu tam, statik HTML'i bota sunar.

Avantajları:

  • Mevcut SPA'lar İçin Hızlı Çözüm: Kapsamlı bir kod yeniden yazımı gerektirmez. Mevcut mimarinizi korurken SEO sorununu çözer.
  • Güvenilir Dizine Ekleme: Botlar her zaman tam render edilmiş HTML'i alır, bu da dizine ekleme sorunlarını ve render hatalarını ortadan kaldırır.
  • Kullanıcı Deneyimi Etkilenmez: Gerçek kullanıcılar, sevdikleri akıcı SPA deneyimini yaşamaya devam eder.

Dezavantajları:

  • Ek Maliyet ve Karmaşıklık: Bir ön-render hizmeti kullanmak ek bir abonelik maliyeti getirir. Ayrıca, user-agent tespiti ve yönlendirme mantığını sunucuya eklemek gerekir.
  • Cloaking Riski (Yanlış Uygulanırsa): Google, kullanıcılara ve botlara farklı içerik sunulmasını "cloaking" (gizleme) olarak kabul edebilir ve bu bir cezalandırma nedenidir. Ancak Dinamik İşleme'de, bota sunulan render edilmiş içerik ile kullanıcının JavaScript çalıştıktan sonra gördüğü içerik birebir aynı olduğu sürece Google bunu meşru bir teknik olarak kabul eder ve teşvik eder. Önemli olan dürüst olmaktır.
  • Önbellek Yönetimi: Render edilmiş HTML anlık görüntülerinin güncel tutulması için bir önbellek (cache) mekanizması kurmak ve yönetmek gerekir.

İdeal Kullanım Alanı:SSR veya SSG'ye geçişin pratik veya bütçesel olarak mümkün olmadığı mevcut, büyük ölçekli SPA'lar. Özellikle React, Vue veya Angular ile sıfırdan yazılmış ve SEO'nun sonradan akla geldiği projeler için en stratejik ve hızlı çözümdür. Bu tür karmaşık entegrasyonlar ve mimari kararlar, uzmanlık gerektiren alanlardır ve bu tür özel yazılım ihtiyaçları için Solviera Teknoloji'nin terzi işi çözümleri, işletmelere esneklik kazandırır.

JavaScript SEO Denetimi Kontrol Listesi

Teoriyi pratiğe dökme zamanı. Sitenizin arama motorları tarafından ne kadar "görünür" olduğunu test etmek için kullanabileceğiniz pratik bir kontrol listesi:

Kullanılacak Temel Araçlar:

  • Google Search Console - URL Denetim Aracı: En iyi dostunuz. Bir URL girdiğinizde, Google'ın dizine eklenmiş versiyonunu ve canlı bir test yaparak Googlebot'un sayfayı anlık olarak nasıl gördüğünü (hem ilk HTML hem de render edilmiş HTML) gösterir.
  • Google Zengin Sonuçlar Testi: Şema (Structured Data) gibi zengin sonuçların JS tarafından eklendiğinde bile doğru render edilip edilmediğini kontrol etmek için harikadır.
  • Screaming Frog SEO Spider (veya benzeri bir tarayıcı): Bu aracın en önemli özelliği, "Rendering" ayarlarından JavaScript rendering'i aktif hale getirebilmenizdir. Bu sayede sitenizi hem basit HTML modunda hem de JavaScript render edilmiş modda tarayarak aradaki farkları görebilirsiniz.

Adım Adım Denetim Listesi:

  1. İçerik Görünüyor mu?

    Kritik bir ürün veya hizmet sayfanızın URL'sini URL Denetim Aracı'na yapıştırın. "CANLI URL'Yİ TEST ET" butonuna tıklayın. Test tamamlandıktan sonra "TARANAN SAYFAYI GÖRÜNTÜLE" seçeneğine tıklayın. HTML sekmesi size Googlebot'un 1. dalgada gördüğü boş kabuğu gösterir. Ekran Görüntüsü sekmesi ve DAHA FAZLA BİLGİ > Sayfa kaynakları bölümü ise 2. dalgadan sonraki render edilmiş halini gösterir. Ana metinleriniz, başlıklarınız, ürün açıklamalarınız ekran görüntüsünde ve render edilmiş HTML'de var mı?

  2. Linkler <a> Etiketi mi?

    Screaming Frog'u JS render modu aktifken çalıştırın. Sitenizin tüm linklerini çıkaracaktır. Ana menünüzdeki, içerik içindeki ve alt bilgideki linklerin standart <a href="/sayfa-adi"> formatında olduğundan emin olun. Geliştiriciler bazen <span> veya <div> etiketlerine onClick olayları ekleyerek gezinme yaratır. Kullanıcılar için bu çalışır, ancak Googlebot bu "linkleri" takip edemez. Bu, sitenizin derinliklerinin asla keşfedilememesi anlamına gelir.

  3. Meta Etiketleri ve Başlıklar Dinamik Olarak Değişiyor mu?

    SPA'nızda bir sayfadan diğerine gezinin. Tarayıcı sekmesindeki başlığın (<title>) ve meta description etiketinin (tarayıcı geliştirici araçlarından kontrol edin) her sayfa için doğru şekilde güncellendiğinden emin olun. React Helmet, Vue Meta gibi kütüphaneler bu işi kolaylaştırır. URL Denetim Aracı ile farklı sayfaları test ederek Google'ın da bu doğru başlıkları ve açıklamaları gördüğünü teyit edin.

  4. Render Süresi Ne Kadar Sürüyor?

    Chrome Geliştirici Araçları'ndaki "Performance" sekmesi, sayfanızın render edilmesinin ne kadar sürdüğünü anlamanıza yardımcı olabilir. Çok fazla karmaşık JavaScript, render süresini uzatabilir ve WRS'nin zaman aşımına uğrama riskini artırır.

  5. Durum Kodları Doğru Çalışıyor mu?

    Mevcut olmayan bir URL'ye gitmeyi deneyin (örn: siteniz.com/bu-sayfa-yok). Sunucunuzun doğru bir şekilde 404 (Bulunamadı) durum kodu döndürdüğünden emin olun. Bazı SPA'lar, var olmayan bir sayfa için bile 200 (OK) durum koduyla birlikte "Sayfa Bulunamadı" içeriği gösterir. Bu, Google'ın sitenizde sonsuz sayıda düşük kaliteli sayfa olduğunu düşünmesine neden olur.

Solviera'dan Bir JavaScript SEO Vaka Analizi

Teorinin pratikte nasıl bir fark yarattığını göstermek için, yakın zamanda karşılaştığımız bir durumu paylaşmak isteriz. Bu, "görünmez mürekkep" probleminin ne kadar somut ve ciddi olabileceğini gösteren tipik bir örnektir.

Müşteri ve Platform: React ile geliştirilmiş, karmaşık B2B SaaS hizmetleri sunan bir platform.

Ağrı Noktası: Platformun en değerli sayfaları olan "Özellikler" ve "Çözümler" alt sayfaları, lansmandan iki ay geçmesine rağmen Google'da hiç görünmüyordu. Bu da potansiyel kurumsal müşterilerin, aradıkları çözümleri bu platformda bulmasını imkansız kılıyordu.

Deneyim ve Teşhis: Ekibimiz, sorunu teşhis etmek için doğrudan Google Search Console'un URL Denetim aracını kullandı. Canlı URL testi sonucunda, Googlebot'un 1. dalgada gördüğü HTML'in sadece bir site başlığı ve <div id="root"></div> içeren boş bir sayfa olduğunu net bir şekilde gözlemledik. Render edilmiş HTML'e baktığımızda ise içerik oradaydı. Sorun, render kuyruğundaki belirsiz gecikmeydi. İşin aciliyeti nedeniyle, Google'ın bu sayfaları render etmesini aylarca bekleyemezdik.

Çözüm ve Uygulama: Platformun mevcut mimarisinin karmaşıklığı nedeniyle, tüm projeyi SSR'a geçirmek uzun ve maliyetli bir proje olacaktı. Bu nedenle, en stratejik ve hızlı çözüm olan Dinamik İşleme (Dynamic Rendering) yöntemini uygulamaya karar verdik. Rendertron'u kullanarak bir ara katman oluşturduk. Sunucuyu, Googlebot'tan bir istek geldiğinde bu isteği Rendertron'a iletecek ve önceden oluşturulmuş, tam statik HTML versiyonunu Googlebot'a sunacak şekilde yapılandırdık. Gerçek kullanıcılar ise interaktif React deneyimini yaşamaya devam etti.

Sonuç: Uygulamadan sonraki iki hafta içinde, daha önce dizinde hiç görünmeyen tüm "Özellikler" ve "Çözümler" sayfaları, doğru başlık ve içeriklerle dizine eksiksiz olarak eklendi. Bir ayın sonunda, hedeflenen anahtar kelimelerde ilk 3 sayfada sıralama almaya başladılar. Bu müdahale, kullanıcı deneyimini hiç bozmadan, arama motorlarının önündeki en büyük teknik engeli kaldırmamızı ve müşterimizin doğrudan organik büyüme yoluna girmesini sağladı. Bu vaka, doğru teşhis ve stratejik çözüm seçiminin önemini kanıtlamaktadır.

Sonuç: Mükemmel UX ve Mükemmel SEO Bir Arada Mümkündür

JavaScript SEO, artık sadece birkaç teknik uzmanın ilgilendiği niş bir konu değildir. Modern web geliştirmenin temel bir gerekliliği ve dijital pazarlama stratejisinin ayrılmaz bir parçasıdır. "Görünmez mürekkep" analojimizdeki gibi, harika bir içeriğe sahip olmanız, onun herkes tarafından okunabileceği anlamına gelmez.

Başarının anahtarı, siloları yıkmaktan geçer. Kullanıcılar için harika, akıcı ve interaktif deneyimler yaratan geliştiriciler ile bu deneyimlerin arama motorları için de tamamen şeffaf, anlaşılır ve görünür olduğunu doğrulayan SEO uzmanları arasında kurulacak sıkı bir iş birliği, günümüzün dijital rekabet ortamında markaları bir adım öne taşıyan en güçlü sinerjidir.

İster sıfırdan bir proje inşa ediyor olun (SSR/SSG), ister mevcut bir devi evcilleştirmeye çalışıyor olun (Dinamik İşleme), artık elinizde doğru silahlar ve bu silahları ne zaman kullanacağınızı gösteren bir oyun kitabı var. Unutmayın, amaç JavaScript'ten kaçınmak değil, onu doğru şekilde kucaklayarak hem kullanıcıları hem de arama motorlarını memnun etmektir. Mükemmel kullanıcı deneyimi ve mükemmel SEO bir arada kesinlikle mümkündür.

Sıkça Sorulan Sorular

Evet, Google'ın Web Rendering Service'i (WRS) eskisinden çok daha yetenekli ve modern JavaScript'i büyük ölçüde çalıştırabiliyor. Ancak temel sorun "çalıştırıp çalıştıramaması" değil, "ne zaman ve ne kadar verimli çalıştırdığıdır". İki Dalgalı Dizine Ekleme süreci hala devrededir. Bu da render kuyruğundaki gecikmelerin, tarama bütçesi verimsizliğinin ve olası render hatalarının hala geçerli riskler olduğu anlamına gelir. Rekabetin yüksek olduğu ve anlık görünürlüğün kritik olduğu senaryolarda, bu riskleri Google'ın insafına bırakmak yerine SSR, SSG veya Dinamik İşleme gibi çözümlerle kontrolü ele almak en güvenli stratejidir.

"En iyi" çözüm yoktur; projenizin ihtiyaçları için "en doğru" çözüm vardır. İçeriğiniz çok dinamik, kişiselleştirilmiş ve gerçek zamanlı verilere dayanıyorsa (örn: büyük bir e-ticaret sitesi), SSR (Server-Side Rendering) en doğru seçimdir. İçeriğiniz büyük ölçüde statikse ve hız en büyük önceliğinizse (örn: blog, kurumsal site, dokümantasyon), SSG (Static Site Generation) rakipsizdir. Mevcut, karmaşık bir SPA'nız varsa ve hızlı bir SEO çözümü arıyorsanız, Dinamik İşleme (Dynamic Rendering) en pratik ve etkili yoldur.

Hayır, doğru yapıldığı sürece sayılmaz. Google'ın kendi belgeleri, Dinamik İşleme'yi meşru bir çözüm olarak önermektedir. Aradaki kritik fark şudur: "Cloaking", kullanıcılara ve botlara farklı ve aldatıcı içerikler sunmaktır (örneğin, kullanıcıya kedi resimleri, bota "ucuz kredi" anahtar kelimeleri göstermek). Dinamik İşleme'de ise bota sunulan önceden oluşturulmuş (pre-rendered) statik HTML ile kullanıcının JavaScript çalıştıktan sonra gördüğü nihai içerik birebir aynıdır. Amaç aldatmak değil, sadece botun işini kolaylaştırmaktır.

En hızlı iki yöntem şunlardır: Google Arama: Google'a site:sitenizinadresi.com "sitenizdeki bir metin parçası" şeklinde bir arama yapın. Eğer sayfanız sonuçlarda çıkıyorsa, Google en azından o metni görmüş ve dizine eklemiştir. URL Denetim Aracı: Google Search Console'daki bu araç en kesin sonucu verir. Kritik bir sayfanızın URL'sini girip "Canlı URL'yi Test Et" deyin. Test sonucundaki "Ekran Görüntüsü" sekmesi, sayfanızın içeriğinin tam olarak görünüp görünmediğini size net bir şekilde gösterecektir. Eğer boş bir sayfa veya eksik içerik görüyorsanız, bir sorununuz var demektir.

Bu rehberdeki prensiplerin odak noktası Google'dır, çünkü arama motoru pazar payının büyük çoğunluğuna sahiptir ve en gelişmiş JavaScript render etme yeteneğine sahip olan odur. Ancak uygulayacağınız SSR ve SSG gibi çözümler, evrensel olarak tüm arama motorları için faydalıdır. Bing gibi diğer motorların da JavaScript render etme yetenekleri vardır, ancak genellikle Google kadar gelişmiş veya hızlı değildirler. Bu nedenle, SSR veya SSG uygulayarak sitenizi statik HTML olarak sunmak, içeriğinizin sadece Google tarafından değil, tüm arama motorları tarafından sorunsuzca anlaşılmasını garanti altına alır. Dinamik İşleme de Bingbot gibi diğer botları tespit edip onlara da render edilmiş versiyonu sunacak şekilde yapılandırılabilir.

İşletmenizi Bir Sonraki Seviyeye Taşımaya Hazır Mısınız?

Solviera'nın bütünsel teknoloji çözümleri hakkında daha fazla bilgi almak ve işletmenize özel bir analiz için proje danışmanlarımızla bugün iletişime geçin!

Hemen İletişime Geçin